“Bu kartlar,
filmler, pop şarkıları bize yalan söyledikleri için suçlular. Tüm bu kalp
kırıklıkları ve her şey için.” (-500- Days Of
Summer)
Biz modern
çağın zavallı insanları. Ne hissettiğine bile kendisi karar veremeyen,
basmakalıp canlılarız.
Bebekliğimizde
başlıyor bu süreç galiba. Masallardaki prensler gibi olmak istiyoruz;
yakışıklılar, zenginler, beyaz atları var ve kahramanlar. Evet daha 5 yaşındaki
çocuklara kendilerinden ve muhtemelen çevrelerindeki herkesten daha mükemmel
insanlardan bahsedersen onların nasıl hallerinden memnun ve mutlu olmalarını
beklersin ki? Hadi ama.
İşte bu
çağda bu işler böyle yürüyor. Eskiden güneşe tapan, deniz tanrısına inanan, bağ
bozumu ilahlarından bahseden insanlarla dalga geçip onlara putperest diyoruz
ama kendimiz daha acınası bir durumdayız. Onlar elle tutulmayan, Olimpos’ta
yaşayan Tanrılara inanıyorlardı biz ise Cihangir'de, Hollywood’da oturan
Tanrılara tapıyoruz. Muhtemelen ayağı kokan, horlayan, osuran tanrılar. Bizim
gibi olduklarını da bildiğimiz halde.
Roma’da gladyatörler devrinin starları olarak adlandırılır
sanıyoruz. Ama Roma gladyatörleri köleydi ve zengin sahiplerini eğlendirmek
için dövüşürdü. Günümüzde de futbolculara modern gladyatörler diyorlar ama bir
farkla; futbolcular zengin ve biz fakirleri eğlendiriyorlar.
İşte
toplumsal rollerimiz, yaşam standartlarımız bu. Sonra tabi mutsuz olursun. O
filmlerdeki liseler bu gezegende yoklar, bizler esas oğlanlar ya da esas kızlar
değiliz. Biz o yan rolüz. İlk ölen şişman ve gözlüklüler, güzel olmayı saç
rengi sanan kızlar, inekler, üniversite kazanmak için ders çalışmak zorunda
olanlar, esprisine gülünmeyenleri, havalı olmayan grupları dinleyenler ve
mahalle bakkalından muhtemelen geceliği ile ekmek alanlarız. Okula arabayla
gitsek bile bu araba asla A4 falan olmayacak.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder