12 Temmuz 2014 Cumartesi

Ah Ümmet Ah!

       Dünyada en sorunlu bölge olarak Ortadoğu sayılabilir. Açlık, yoksulluk ve savaş orada. Zulüm, ezilen halklar, sömürülen topraklar orada. Ama zenginliklerin kaynağı da orada; petrol, maden oranın doğal unsuru. Peki ama neden bu halde Ortadoğu?
Bütün cevap soruda yatıyor zaten; en büyük zenginlikleri aynı zamanda en büyük belaları; Petrol.

Osmanlı'nın son zamanlarından itibaren Ortadoğu hep gözyaşının ve felaketin başkenti olmuş. Fakat dünya tarihinde genel olarak değerlendirildiğinde aynı zamanda medeniyetin ve tarihin de başladığı nokta. Hem Mezopotamya hem de Anadolu toprakları olarak Ortadoğu dünyanın kurulduğu yer de sayılabilir. İslamın altın çağını yaşadığı, Avrupa birbirini "cadı" diye kovaladığı yıllarda kültürün yaratıldığı yer.
Fakat şimdi haberlere baktığımızda her felaket haberi oradan geliyor. Irak, Suriye, Trablusgarp ve tabi Filistin.

      Ah Filistin; Kudüs'ün memleketi. Her din için her inanan için kutsal topraklar. O kadar kutsal ki sendromu bile var.
Ama şu anda özellikle Müslümanların kanayan yarası ve yürek sızısı Kudüs. Aslında neye inanırsa inansın kalbi olan her insanın acısı olması gereken yer.
   Senelerdir savaşın ve zulmün başkenti; artık geçmişiyle değil şu anıyla bile kanlı topraklar.

Dünyada 1.5 milyar Müslüman var, yaklaşık 15 milyar da Yahudi. Burada ümmetçiliğe kaçmadan irdelemek gerek konuyu. Mesele din meselesi olmaktan çıkmalı zaten dine indirgendiği için Batı'nın sesi çıkmıyor ya! Hoş dine indirgesek dahi sayıyı az önce verdim; 1.5 milyar Müslüman ne yapıyor? İftarda çok yedi rehavet mi çöktü? Oruç tutuyor o Müslümanlar tabi, namaz kılıyor...
Müslümanlar emperyalizmin en fena tuzağına düşmüş durumdalar; mikro milliyetçilikler ve gözü kapanmışlık. Elbet herkesin canı sıkılıyordur bu haberlere ama mesele yüreği sıkmakta değil harekete geçirmekte.
Müslüman hakların kimi mezhepçilikle cebelleşiyor, kimi milliyetçiliklerle. Ailesinin ona öğrettiği mezhepler ya da tarih kitaplarından öğrendiği milliyetler her bir meselenin önünde tutuluyor. Kafasını ve vicdanını o kalıptan çıkaramıyor. İnsanlığın kitaplarda yazmasına gerek yok.
İnsan bir yerde zulüm varsa sessiz kalamaz. Susamaz. Bu kime ya da nerede yapılırsa yapılsın. Ama özellikle dünyada topluca ezilen bir sınıf varsa o da Doğu halklarıdır işte. Peki neden bu kadar kalabalık Doğu hakları ezilmeye bu derece sessiz? Neden halklar buna tepki koymuyor?
Suçu devletlerinize de atmayınız; o devletler sizsiniz! Hükümetleriniz adım atmıyorsa bunu onlara zorlayın. Neden 3 Yahudi genç ölünce dünya ayağa kalkıyor operasyonlar düzenleniyor da yüzlerce Müslüman ölünce herkes süt dökmüş kedi? Neden hala en büyük tepki; "Allah sizi kahredecek İsrail!" Neden bu kadar hazıra alışmış bu Ortadoğu halkları? Türkiye hariç değil.
Türkiye yine en çok tepkiyi gösteren ülke evet. Zaten bu da hala içimizde kalan o azıcık insanlıktan kaynaklanıyor. Ama daha ciddi sonuçlar almak için twitter yeterli bir mecra değil. Artık gözümüzü açalım. Olay bir Müslüman - Yahudi kavgası değil olay ezene sessiz kalma meselesi.
Olaya ümmet mantığı ile baktıkça kaybederiz. Yahudiler de ümmet sonuçta ve onlara sorsan ne yapıyorlarsa ümmetleri için yapıyorlar. Batı da mesela Hristiyan ümmeti olduğu için olaya sessiz.
Kafaları açmak lazım. Zulüm Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de, Doğu Türkistan'da. Neden? Çünkü Batı da İsrail de Müslümanlara ne yaparlarsa yapsınlar tepki almayacaklarını biliyorlar. Onların istediği hükümetler ve onların susturduğu haklar. Artık milliyetçiler Doğu Türkistan için ümmetçiler de Filistin için ağlamaya başladı. Acıları bile ayırdık. Fakat atalarımızın güzel bir sözü var; Eşek olana semer vuran çok olur. Bırakın ümmetçiliği Türkçülüğü insanlar ölüyor! Ezenler ezebildikleri için ezerler; ezilenler sessiz kaldığı için. Ve ezilen halklar olarak biz daha kalabalığız yeter ki şu ölü toprağından kurtulalım. Yine dua edin ama içinizden değil. Cemaat olalım ama yalnız cuma namazlarında değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder